İş hacminin yüzde 80’i uluslararası projelerden oluşan sürdürülebilir mimarlığın Türkiye’deki öncüsü Avcı Architects’in, Nijer’in Niamey şehrinde sürdürdüğü Niamey Otel inşaatı tüm hızıyla devam ediyor. Nijer’in önemli kurumlarından bazılarına komşu olacak otelin Nisan 2019’da açılması hedefleniyor.

Güncel çalışmalarıyla dünyanın dört bir yanında global ölçekte projeler üretmeye devam eden Avcı Architects’in Nijer’in Niamey şehrinde uygulamasına devam ettiği otel projesinin inşaatı hız kesmeden sürüyor. Çok kısa bir sürede betonarme imalatları tamamlanan projede eşzamanlı olarak cephe ve iç mekanlarda mekanik- elektrik altyapı uygulamaları devam ediyor.

Proje, Niamey’in belki de en önemli sokaklarından biri olan Boulevard de la Republique North of the Palais des Congres üzerinde üçgen formuna sahip bir arsaya konumlandırılmış. Aynı zamanda Tunus Ulusal Üniversitesi, Nijer Federal Devlet Ofisleri, eski Başkanlık Sarayı, Nijer Ulusal Hastanesi ve daha birçok kurumsal bina bulunduran bu bölgeye yerleşecek otelin açılış tarihi Nisan 2019 olarak hedefleniyor. Proje tamamlandığında bulunduğu kilit lokasyonu ve ev sahipliği yapacağı önemli etkinlikleri ile Nijer’in en kayda değer kurumları arasında yerini alacak.

Avcı Architects’in belirttiğine göre batı istikametine doğru Nijer Nehri’nin manzarasına yönelmiş olarak tasarlanmış kütle, fonksiyonların birbirini tamamladığı, banket ve otel işleyişinin uyumlu bir şekilde entegre edildiği bir kongre otel kompleksi olarak çalışacak. Toplam inşaat alanı yaklaşık 21.000 metrekare olan 194 odalı bu otel kompleksinde, 160 tane standart oda, 12 yönetici odası, 7 büyük suit, 13 küçük suit, bir kral suit, bir de başkan suitine hizmet eden bir banket salonu, konferans odaları, gün boyu servis veren restoran, lounge bar, New York Bar, yüzme havuzları ve bir spa bulunuyor.

İki ana caddenin kesişim noktasında bulunan arsadaki kütle geometrisi Boulevard de la Republique caddesi ile cephesel bir ilişki kuracak şekilde tasarlanmış. Avcı Architects otel kütlesini plan hizasında iki ana caddenin akslarını referans alarak, banket salonu, restoran ve asmakat üzerindeki toplantı odaları kütlesinin plan akslarını döndürüp, şehrin doğu sınırındaki örgüsüne karşılık verecek şekilde kurgulamış. Banket salonu ile otel direkt ilişkili çalıştığı için hem işlevsel hem de kütlesel bağlantılı tasarlayan Avcı Architects, banket salonuna hem dışarıdan hem de otel lobisinden direkt erişilebilirlik sağlamış.

Otelin konumlandığı arsanın üçgen geometrisi dolayısıyla güney ucunda oluşan dar alana yüzme havuzlarını konumlandıran Avcı Architects, bu alanları genel sokak seviyesinin üzerine yükseltip ana girişe doğru uzanan, doğu ve batı sınırları boyunca giderek transparanlaşan bir mahremiyet duvarıyla çevrelemiş. Otelin ana cephesini, Nijer Nehri’ne yönelen batı cephesi olarak tasarlayan Avcı Architects’in belirttiğine göre otel, aynı zamanda, Güney’deki Round Point Kennedy’den de görünür halde olacak. Avcı Architects’in temel tasarım parametrelerinden biri olan çevresel faktörlerin cephe tasarımını da yönlendirdiğini belirten kurucu Selçuk Avcı, güneş kırıcıların yönelimini kütlenin maruz kaldığı güneş ışınlarının, cepheler üzerindeki dağılımını da iç mekanda bulunan fonksiyonların belirlediğini iletiyor. Güneş kırıcılar gibi masif cephe elemanlarının tasarımında doğal taş tercih eden Avcı, Nijer’in doğal bitki örtüsünden esinlenilen kırmızı toprak renkli bu taşları bizzat Hindistan’daki doğal taş üreticilerinden özenle seçmiş.